Powered By Blogger

30 Aralık 2012 Pazar

Havai fişek fotoğrafı nasıl çekilir?

Havai fişek fotoğrafı nasıl çekilir?

Öncelikle çekim için güzel bir konuma yerleşmeniz lazım. Bugün için köprüyü gören bir nokta yeterli olacaktır ki Ortaköy ve Üsküdar sahilleri veya Çamlıca tepesi güzel çekim noktaları olacaktır. Önünüzden kimsenin geçmemesi yeterli :)
Olmazsa olmazlar:
  • Mutlaka ama mutlaka tripod kullanın! Tripodsuz çekim yapmayı aklınıza bile getirmeyin :)
  • Uzun pozlama kullanacağımız için, uzaktan kumandanız varsa yanınıza almayı unutmayın. Uzaktan kumandanız yoksa 2 ya da 10 saniyelik otomatik zamanlayıcı kullanarak gecikmeli çekimler yapabilirsiniz. Unutmayın, çekim anında deklanşör düğmesine basmak bile kameranın sallanması için yeterli olmakta.
  • En düşük ISO değerini kullanın.
  • Yanınızda fazladan pil ve hafıza kartı getirmek, sonradan pişman olmamanızı sağlayabilir :)
Soru: Odak uzaklığı ne olmalı?
Cevap: Geniş açı ile köprüyü de alan kareler çekebilirsiniz ama bu konumunuza göre değişecektir. Mesela Çamlıca Tepesi’ndeyseniz 50mm ile de tüm köprüyü alabilirsiniz. Havai fişekleri daha detaylı fotoğraflamak için tele lens de kullanabilirsiniz yani zoom yapabilirsiniz. Tavsiyem hem geniş açı, hen de tele ile denemeler yapmanız.
Soru: Netlemeyi nasıl yapacağım?
Cevap: Kompakt kullanıyorsanız netleme aralığı seçeneğinden manzara ya da sonsuzu seçin (genelde dağ simgesi ile gösterilir). DSLR kullanıcıları lensi manuel netlemeye getirip, sonsuza netleme yapabilirler. Köprü gibi konumu belli bir yerde çekim yapıyorsanız köprüye netleme yapmanız da yeterli olacaktır.
Soru: Pozlamaya nasıl karar vereceğim?
Cevap: Kompakt kullanıyorsanız sahne modlarında yer alan ‘Havai Fişek’ modunu kullanın. DSLR kullanıcıları M modunda çekim yapabilirler. Tam değer vermek pek olası değil ama f/8 ile f/16 arasında bir diyafram ve 4 ile 10 saniye arası pozlama değerleri yeterli gelecektir. f/11 ve 4 saniye ile başlayıp sonuçları beğenmezseniz enstantaneyi arttırıp azaltabilirsiniz. En yüksek görüntü kalitesi için ISO 100 kullanmanız yararlı olacaktır. ISO’yu yükseltmek yerine diyafram ve enstantaneyi değiştirebilirsiniz.
Soru: Beyaz ayarım ne olmalı?
Cevap: Kompakt ile çektiğinizde bunu ‘Havai Fişek’ (fireworks olarak da geçiyor olabilir) modu sizin için halledecektir. DSLR kullanıcılarının da AWB yani otomatik beyaz dengesi kullanması yeterli olacaktır.



28 Aralık 2012 Cuma

Fotoğraf makinası hakkında sorun ve sorularınızı bu başlık altında sorabilirsiniz




Fotoğraf makinası hakkında sorun ve sorularınızı bu başlık altında sorabilirsiniz

Fotoğraf Makinesi Arızaları ve Çözümleri

Fotoğraf makinelerinde aşağıda belirtilen problemler sıklıkla yaşanmaktadır. Bu problemler  canınızı sıkabilir ama rahat olabilirsiniz, bunların çözümü mevcuttur.

  • Ccd Sensör Tozlanması
Çekilen resimlerde koyu lekerler oluşur. Açık hava çekimlerinde bu lekeler daha belirgin olur. Sensörün tozlanmaması için cihazınızı çanta da muhafaza ediniz. Tozlu mekanlarda cihazınızı koruyunuz.

Endişe edilecek bir durum söz konusu değildir, Ccd tozlanması olağan bir durumdur çözümü vardır.
  • Vizör Tozlanması
Vizörden bakıldığında lekeler görebilirsiniz ama bu resimlerde belli olmaz. Bu problemde tozlu ortamlardan kaynaklanmaktadır. Cihazın muhafazası iyi olmalıdır. Vizörden bakıldığında çirkin bir görüntü oluşsada çekilen fotoğraflarda toz gözükmez.
Temizlenmesi mümkündür.
  • Sistem Hatası ve Bulanıklık
Görüntüler bulanıktır, resim çerçevesi içerinde netlik sağlanamaz. Odaklama bölgesi sabitlenemez.

Bu durumun bilinen sebebi lens kaynaklıdır. Lens arızaları çözümü kamera tamircisine başvurmaktır kendiniz tamir etmeye çalışmayınız.
  • Sıkışmış Deklanşör
Bu durum nemin fazla olduğu ortamlarda meydana gelir, toz ve nem deklanşörün yapışmasına neden olur. Çözümü için cihazınızı servisimize gönderebilirsiniz.


  • Ekranda Yatay Çizgiler
Cihaz ekranında yatay çizgiler oluşması ccd sensör sensör arızası belirtisidir. Tamiri mümkündür servisimize gönderebilirsiniz.
  • Lensin Kendi Kendine Hareket Etmesi
Bu problem lens mekanik arızasından kaynaklanmaktadır. Tamiri mümkündür.
Belirtilen sorunlar servisimizde titizlikle giderilmektedir. Servisimizde fotoğraf makinesi ve kamera tamiri uzman ekip tarafından yapılmaktadır.
Türkiye’nin neresinde olursanız olun gözünüz arkada kalmadan,  kamera veya fotoğraf makinenizi servisimize gönderebilirsiniz.
Cihazınızı servisimize göndererek ücretsiz arıza tespiti yaptırabilir ve arıza için  fiyat teklifi alabilirsiniz. Ücretsiz arıza tespitinin ardından cihazınızın toplam masrafı belirtilir,  onay verir iseniz tamiri gerçekleştirilir, onay vermezseniz cihazınız teslim edilir herhangi bir ek ücret talep edilmez.


Servise alınan cihazlar için verilen takip nosu ile güvenle gönderdiğiniz cihazınızın durumunu bilgisayar başında her an takip edebilirsiniz.





Çekim Modları (P, S, A, M)



P (Program) Modu:
Bu modda, perde hızı ve diyafram seçimi makineye bırakılır. Amaç, perde hızı ve diyafram değerlerine çok fazla kafa yormadan çekim yapmaktır. Genellikle, ışığın yeterli olduğu durumlarda ve/veya sözü edilen ayarları değiştirmeye zaman bulunamadığı durumlarda kullanılır. Bütün marka/modellerin davranışları aynı olmayabilir ama genellikle bu modda makine, o an kullanılan odak uzaklığına yakın (mümkünse 2 katı) bir perde hızı seçmeye (örneğin 50mm odak uzaklığı ile çekim yapılıyorsa perde hızı olarak 1/50 – 1/60 veya 1/125 seçilmesi) ve o perde hızına göre de bir diyafram seçmeye gayret eder. Kullanılan odak uzaklığına göre bir perde hızı seçmeye gayret etmesinin nedeni, makinenin titretilmesi ile oluşabilecek bulanıklık etkisinin önüne geçmektir. Gövde veya lens üzerinde titreşim önleme sisteminin olduğu durumlarda; makine buna güvenerek, kullanılan odak uzaklığından daha düşük bir perde hızı da seçebilir.
Kullanılan odak uzaklığına göre bir perde hızı seçtikten sonra, o perde hızına uygun bir diyafram seçmeye gayret eder. Tabi ki seçilebilecek diyafram değerleri o anda kullanılan lensin, o anda kullanılan odak uzaklığında izin verebileceği diyafram değerlerinden biri olabilecektir. Örneğin, bir değişken odak uzaklıklı lens, 18mm de f/2.8, 35mm de f/3.5 diyafram açabiliyorsa, o anki çekimde de 35mm odak uzaklığı kullanılıyorsa, makinenin f/2.8 seçememesini de anlayışla karşılamak gerekir.
Seçilebilen diyafram değerinin de kurtarmadığı durumlarda, makine ISO değeri ile (azaltarak veya yükselterek, ki genellikle yükselterek) oynamaya başlar. Tabi ki, sabit bir ISO değeri seçilmemiş ise, yani ISO Auto konuma ayarlanmış ise veya belirli bir (veya iki) değer ile sınırlı tutulmamış ise. Bazı makinelerde, ISO, Auto durumunda olsa bile alt ve üst limitler ile sınırlandırılabiliyor. Örneğin makineye, “ISO’yu otomatik seç ama 400′ü geçme” veya ISO’yu otomatik seç ama 100-800 arasında bir değer seç” diyebiliyoruz.
P modunda çekim yapıldığında, makinenin seçtiği değerlere dikkat ederek, işimize gelmediği durumlarda başka bir mod kullanmakta fayda vardır.
Bir de, yeşil P modu (genellikle rengi yeşil olur ve bir fotoğraf makinesi resmi ile gösterilir) vardır. Bu mod P modu gibidir ama makine bu modda bazı ayarlarına müdahale etmenize izin vermez. Bu moda genellikle “bas, çek” modu da denir.
Program Kaydırma Modu (Program Shift) :
Bu modu; sadece P modunda kullanabildiğimiz için, P modu altında değerlendirmek gerekir. Bu modu bir örnekle anlatmak gerekirse; P modunda çekim yaptığımızı ve makinenin de o an için perde hızı olarak 1/125, diyafram olarak da f/8 seçtiğini varsayalım. O anki konumuzun fazla hareketli olması nedeniyle perde hızı olarak 1/125′in yetmeyeceğini düşünüyoruz, tekerleği çeviriyoruz ki ne görelim? Makine perde hızı olarak 1/250 seçmiş, ama bunun karşısında da kaybettiği 1 stopluk farkı geri almak için diyafram değerini f/5.6 yapmış. Burada geçici (ve tabi ki hızlı) olarak, perde hızı öncelikli çekim moduna geçmişiz gibi de düşünebiliriz. Tekerleği her çevirdiğimizde (çevrilen yöne göre) perde hızı değişir ve ona göre de diyafram değeri değişir ama makinenin ilk seçtiği EV (Exposure Value) yani poz değerlerinde bir değişiklik olmaz. Bu örneğimizde, konumuz perde hızına müdahaale etmekti ama bir değer değiştiğinde diğer değer de ona göre değişeceğinden, diyafram değerine müdahale etmek istediğimizde de aynı yöntemi kullanırız. Bazı makinelerde var olan iki tekerlek sayesinde, bir teker ile perde hızını, diğer teker ile de diyaframı değiştirme imkanımız olabilir. İki teker varsa; aksi belirtilmedikçe veya kullanım şekli özellikle değiştirilmedikçe, ön teker perde hızını, arka teker ise diyaframı etkiler.
O anki ışık şartlarına uygun değerlerin seçilemediği durumda; genellikle, perde hızı ve/veya diyafram değerleri yanıp söner veya ters renkli zeminde gösterilirler.
P modunda tekeri (isteyerek veya istemeyerek) çevirmekle içine girdiğimiz bu moddan nasıl çıkılır?
Fotoğrafı çekerek,
veya deklanşörden parmağı kaldırıp tekrar yarım basarak,
veya belirli bir süre çekim yapmayarak (genellikle 5 saniye),
veya başka bir çekim moduna geçerek,
veya makineyi kapatarak.
S veya Tv Perde Hızı Öncelikli Modu (Shutter Priority) / (Time Value) :
Bizim için perde hızının önemli olduğu durumlarda kullanılır. Konumuz çok hareketliyse, veya makinenin titretilmemesi gereken durumlarda kısa süreli perde hızları, veya; kasıtlı olarak, konunun bulanık çıkmasını istediğimiz durumlarda uzun süreli perde hızları seçilebilir. Bu durumda diyaframı makine seçer. Seç(ebil)me konusunda, P modunda anlatılan diyafram ve ISO konusundaki şartlar geçerli olduğundan burada tekrar etmiyorum.
O anki ışık şartlarına uygun bir diyaframın seçilemediği durumda; genellikle, kullanılan lensin (ışık yetersiz ise) en açık veya (ışık fazla ise) en kısık diyafram değeri yanıp söner veya ters renkli zeminde gösterilir. Yani makine bize “Senin seçtiğin perde hızına uygun bir diyafram seçemiyorum” der.
A veya Av Diyafram Öncelikli Modu (Aperture Priority) / (Aperture Value) :
Bizim için, diyaframın önemli olduğu durumlarda kullanılır. Diyaframın alan derinliğine etkisi olduğundan, alan derinliğinin fazla olması istenilen durumlarda kısık, az olması istenilen durumlarda açık diyafram kullanmak gerekir. Bu durumda perde hızını makine seçer. Seç(ebil)me konusunda, P modunda anlatılan ISO konusundaki şartlar geçerli olduğundan burada tekrar etmiyorum.
O anki ışık şartlarına uygun bir perde hızının seçilemediği durumda; genellikle, makinenin (ışık yetersiz ise) en yavaş veya (ışık fazla ise) en hızlı perde hızı değeri yanıp söner veya ters renkli zeminde gösterilir. Yani makine bize “Senin seçtiğin diyaframa uygun bir perde hızı seçemiyorum” der.
M Manuel Modu (Manual) :
Hem perde hızına hem de diyaframa bizim karar vermemiz gereken durumlarda kullanılır. Bu mod kullanılırken ISO ayarı Auto’da ise makine, 100 ISO kullanır.
Bu modda; şartların elverişsiz olduğu durumlarda; perde hızı ve/veya diyafram değerlerini yakıp söndürerek veya ters zeminde göstererek, bir uyarı verilmez. Ama yine de, kullanıcı dostu ve yardımsever makinelerimizin çoğu; benzer yöntemler ile, bizim seçtiğimiz poz değeri ile, kendisinin seçtiği poz değeri arasındaki farkı bize gösterirler, dikkate alıp almamak bizim seçimimize kalır.
B Modu (BULB) :
Fotoğraf makinelerimizin en uzun süreli perde hızından daha da uzun bir süreli perde hızı ile çekim yapmak istediğimizde Bulb çekim yöntemine başvurmak zorunda kalırız. Örneğin, makinemizin en uzun perde hızı 30 saniye ise ve biz de 30 saniyeden daha uzun süreli bir çekim yapmak istiyorsak, makineyi M moduna alıp enstantaneyi BULB konumuna alırız. Bu konuma genellikle, makinenin en uzun süreli perde hızından sonra, tekerlek bir kere daha çevrilerek ulaşılır.
BULB çekimde deklanşöre basıldığında perde açılacak ve deklanşör basılı tutulduğu sürece açık kalacaktır. BULB çekim modunda makinenin sabit bir durumda kalması gerektiğinden üçayak kullanılması önerilir. Basılı tutulan süre içinde makinenin titretilmesi gibi bir problemle karşılaşmamak için de; imkanımız varsa ve makinemiz destekliyorsa, kablolu veya kablosuz bir uzaktan kumanda kullanıldığında, deklanşörün basılı tutulması gerekmez, ilk basışta perde açılır, ikinci basışta kapanır.

Daha Fazlası İçin Facebook Sayfamızı Ziyaret edebilirsiniz : https://www.facebook.com/FotografResimm

27 Aralık 2012 Perşembe

Fotoğrafçılığa Yeni Başlayanlar için Bazı İpuçları!


Fotoğrafçılığa Yeni Başlayanlar için Bazı İpuçları!



Fotoğrafçılığa yeni başlayanlara yardımcı olacağını düşündüğümüz bazı fikirleri burada paylaşmak istedik. Yeni başlayan arkadaşlar için sizin de eklemek istedikleriniz var ise aşağıda yorum kısmına yazabilirsiniz.
1. Fotoğrafçılığa başlar başlamaz en pahalı donanımları satın almayın. Pahalı olmayan bir fotoğraf makinesi ile de çok iyi pozlar ve noktalar yakalayabilirsiniz.
2. Bir tripod almayı göz önünde bulundurun. Öte yandan, elleriniz çok titriyor ise bir tripod alabilirsiniz. Tripod ile çektiğiniz fotoğraflardan daha fazla memnun kalabilirsiniz. Hatta dengeyi daha iyi yakalamak istiyorsanız, tripod ile kameranızın zamanlayıcı fonksiyonunu kullanın.
3. Nereye giderseniz gidin kameranız hep yanınızda olsun. Çekeceğiniz harika bir fotoğraf için uygun ortam her an gelebilir. Eğer ekipmanlarınız yanınızda olursa – küçük bir kamera çantası ve tripod – beklenmedik bazı fırsatlardan yararlanmanız mümkün olabilir. Ya da telefonunuzun kamerası var ise, daha sonra kameranız ile dönmek istediğiniz yerleri not alma amaçlı telefonunuz ile fotoğraflayabilirsiniz.
4. Fotoğrafını çekmek istediğiniz şeyleri etkileyen etmenlerin bir listesini yapın. Fotoğraf makinenizi yanınızda taşıyamadığınız bir zaman ise, küçük bir not defterine yer hakkında bilgileri not alabilirsiniz. Tüm önemli detayları not ettiğinizden emin olun, örneğin ışık gibi, böylece günün aynı saatinde geri gelebilirsiniz ya da havanın değişimi hakkında emin olun.
5. Fotoğrafçılıkta günlük konuları göz ardı etmeyin. Belki de bir yabancının gözü ile oturma odanız ya da arka bahçenizin tanıdık çevresine taze gözlerle bakarak fotoğraflamak için nelerin ilginç olduğunu görebilirsiniz. İlginç ışık hilelerini yakalayabilir ya da arka bahçenizde daha önce hiç görmediğiniz kır çiçekleri bulabilirsiniz. Genellikle basit bir konu en iyi çekimi ortaya çıkarır.
6. Öğrenme sürecinin tadını çıkarın. Fotoğrafçılık gibi bir hobi edinmenin en iyi kısmı ise sürekli okuyarak, çalışarak, ezberleyerek öğrenmek değildir. İlham tüm çevrenizde! Öncelikle her şeye bir fotoğrafçının gözünden bakmak daha önce hiç fark etmediğiniz şeyleri görmenizi sağlayacak ve hayatınızda sizin için çok büyük bir artı sağlayacaktır.
7. Öğrenmek için ücretsiz kaynaklardan yararlanın. İlham ve ipuçları için FotoKritik Forum‘dan faydalanabilirsiniz.
8. Kameranızın ayarları ile denemeler yapın. Belki de düşündüğünüzden daha rahat ve güçlü çekimler yapacaksınız. Kameranızın üzerinde yer alan tüm küçük sembollerin ne işe yaradığını öğrenmek için kullanım klavuzunu okuyun. Çektiğiniz fotoğraflara bilgisayarınızda bakarken, fotoğrafı çekerken kullandığınız ayarları görebilemek için EXIF datayı (genellikle dosya özelliklerinde yer alır) kontrol edebilirsiniz.
9. Temel kuralları öğrenin. Fotoğrafçılık hakkında online bilgilere ulaşmak istediğinizde çok fazla bilgi ile karşı karşıya kalabilirsiniz. Öncelikle birkaç makale ile başlayın. Deneyimli fotoğrafçıların yazdıkları ve söyledikleri tekniklere açık olun! Onları geçmeden önce kuralları bilmeniz gerekiyor ;)
10. Düzenli olarak fotoğraf çekin. Her gün bir şeylerin fotoğrafını çekmeyi deneyin. Eğer bunu yapamıyorsanız, düzenli olarak pratik yapmayı deneyin ki öğrendiklerinizi unutmayın.
11. Denemekten korkmayın. Eğer dijital kamera kullanıyorsanız, hataların maliyeti ücretsiz :)İstediğiniz kadar fotoğraf çekin, belki de sonunda çok beğendiğiniz bir fotoğraf çekeceksiniz. Bu süreç içinde kesinlikle çok şey öğreneceksiniz.

Fotoğraf Çekmenin Püf Noktaları (Kısa Notlar)



FOTOĞRAFINI ÇEKTİĞİNİZ KİŞİNİN GÖZÜNÜN İÇİNE BAKIN
Gerçek yaşamda olduğu gibi, fotoğraf çekerken kişinin gözünün içine bakmak arada bir bağ oluşturur. Birinin fotoğrafını çekerken makineyi kişinin göz seviyesinde tutun. Çocuklar söz konusuysa, bu onların boyuna inmeniz gerekiyor demektir. Çektiğiniz kişinin her zaman makineye bakması gerekmez. Tek başına göz seviyesi açısı sizi resmin içine çeken kişisel ve davetkar bir duygu yaratır.
SADE BİR ARKA PLAN KULLANIN
Sade bir arka plan fotoğrafını çektiğiniz objenin daha iyi görüntülenmesini sağlar. Makinenizin vizöründen bakarken çektiğiniz objenin çevresini inceleyin. En sevdiğiniz yeğeninizin kafasından çıkan antenler, kulaklarından sarkan arabalar olmaması için özen gösterin.
DIŞ MEKANDA FLAŞ KULLANIN
Parlak gün ışığı yüzde istenmeyen derin gölgeler oluşturabilir. Yüzü aydınlatmak için flaş kullanarak gölgeleri yok edin. Güneşli havalarda insan resmi çekerken flaşınızı açmayı unutmayın. Dolgu flaşı (fill-flash) modunu ya da tam flaş (full-flash) modunu seçebilirsiniz. Fotoğrafını çektiğiniz kişi en fazla 1,5 metre uzaklıktaysa dolgu flaşı, daha uzaktaysa tam flaş modu gerekebilir. Dijital bir fotoğraf makinesiyle sonuçları incelemek için fotoğraf görüntüleme panelini (LCD ekran) kullanın.
Bulutlu günlerde varsa sürekli flaş modunu seçin. Flaş insanların yüzünü aydınlatır ve yüz hatlarının öne çıkmasını sağlar. Bulutlu günlerin hafif ışığı bazen hoş sonuçlar verebildiğinden, flaşsız olarak da fotoğraf çekmeyi deneyin.
DAHA YAKINA GİDİN
Fotoğrafını çektiğiniz nesne arabadan daha küçük bir objeyse, deklanşöre basmadan bir, iki adım yaklaşıp zoom kullanın. Amacınız fotoğraf karesini fotoğrafını çektiğiniz objeyle doldurmak olmalı. Yakın çekimle, kalkmış bir kaş ya da serpiştirilmiş çiller gibi anlam katacak ifadeler yakalayabilirsiniz.
Ancak fazla yakına giderseniz fotoğrafınız bulanıklaşır. Çoğu fotoğraf makinesinin en yakın odak mesafesi yaklaşık 90 cm ya da makinenizden bir adım uzaklıktadır. Fotoğraf makinenizin en yakın odak mesafesinden (emin olmak için makinenizin kullanım kılavuzuna bakın) daha yakına giderseniz fotoğraf bulanık çıkar.
FOTOĞRAFINI ÇEKTİĞİNİZ OBJEYİ TAM ORTALAMAYIN
Sahnenin tam ortası, gösteri yapan kişi için bulunmaz bir yerdir. Ancak, fotoğraf karenizin tam ortası için aynı şeyi söylemek doğru değil. Çektiğiniz nesneyi fotoğraf karesinin tam ortasından hafif yana kaydırarak, fotoğrafınıza hayat verin. Vizörünüzde karelerden oluşan bir oyun tahtası olduğunu varsayın. Şimdi fotoğrafını çektiğiniz nesneyi tahtadaki karelerden birine yerleştirin.
Otomatik odaklı bir fotoğraf makineniz varsa, bu tür makinelerin çoğu vizörün ortasında bulunan nesneye odaklanacağından, odağı kilitlemeniz gerekir.
ODAĞI KİLİTLEYİN
Çektiğiniz obje, fotoğrafın tam ortasında değilse net bir fotoğraf elde edebilmek için odağı kilitlemeniz gerekir. Otomatik odaklı fotoğraf makinelerinin çoğu fotoğrafın merkezinde ne varsa ona odaklanır. Ancak fotoğraf kalitesini artırmak için çoğu zaman çektiğiniz nesneyi tam ortadan hafif yana kaydırmanız gerekir. Bulanık bir fotoğraf çekmek istemiyorsanız, önce çektiğiniz nesne tam ortadayken odağı kilitlemeli, ardından da nesne ortadan yana kayacak şekilde kompozisyonu değiştirmelisiniz.
Odağı genellikle üç adımda kilitleyebilirsiniz. Önce, nesneyi tam ortaya yerleştirin ve deklanşörü yarım basılı halde tutun. İkinci olarak, deklanşör hala yarım basılı halde makinenizi oynatarak nesneyi ortadan yana kaydırın. Üçüncü ve son olarak, fotoğrafı çekmek için deklanşöre tam olarak basın.
FLAŞINIZIN ETKİ MESAFESİNİ ÖĞRENİN
Flaş kullanılırken yapılan en yaygın hata flaşın etki mesafesi dışındaki nesneleri çekmektir. Bu neden yanlış? Flaş etki mesafesinin uzağından çekilen fotoğraflar karanlık olacağı için bu yanlıştır. Birçok fotoğraf makinesinde maksimum flaş etki mesafesi 4,5 metreden (yaklaşık 5 adım) daha kısadır.
Sizin makinenizin flaş etki mesafesi nedir? Makinenizin kullanım kılavuzuna bakın. Bulamadınız mı? O zaman işi şansa bırakmayın. Çekeceğiniz nesneden 3 metreden daha fazla uzaklaşmayın.
IŞIĞA DİKKAT EDİN
Fotoğrafını çektiğiniz nesneden sonra fotoğrafın en önemli öğesi ışıktır. Işık çektiğiniz fotoğraftaki her şeyin görünümünü etkiler. Anneannenizi çekerken, yandan vuran parlak gün ışığı kırışıklıkları belirginleştirir. Oysa bulutlu bir günün loş ışığı aynı kırışıklıkları gizler.
Çektiğiniz nesne üzerine fazla ışık düşmesini istemiyor musunuz? O halde ya kendiniz yer değiştirin ya da çektiğiniz nesnenin yerini değiştirin. Manzara fotoğrafı çekerken, ışığın kavuniçine çaldığı ve tüm arazi boyunca uzanıp gittiği sabahın erken ya da akşamın geç saatlerini deneyin.
BİRKAÇ DİKEY RESİM ÇEKİN
Fotoğraf makineniz dikey duramıyor mu? Dikey fotoğraf çekmek için yana doğru hiç yatırmadıysanız elbette duramaz. Dikey bir fotoğrafta her tür nesne daha iyi görünür. Sarp kayalar üzerindeki bir fenerden Eiffel Kulesine, bebek havuzunda zıplayıp duran 4 yaşındaki yeğeninize kadar her şey. O halde bundan sonraki denemenizde fotoğraf makinenizi yana yatırıp dikey bir iki resim çekmeye özen gösterin.
YÖNETMEN GİBİ DÜŞÜNÜN
Fotoğraf çekerken denetim sizde olsun; fotoğrafların kalitesinin ne kadar arttığını siz de görün. Yalnızca bir fotoğrafçı gibi değil bir film yönetmeni gibi hareket edin. Film yönetmeni her şeyi kontrolünde tutan kişidir. Yer seçimini yönetmen yapar: “Herkes arka bahçeye çıksın.” Aksesuarları yönetmen seçer: “Kızlar, pembe gözlüklerinizi takın.” İnsanları yönetmen organize eder: “Şimdi biraz daha yaklaş ve kameraya doğru eğil.”





Fotoğraf ve resim arasındaki farklar


Merhaba arkadaşlar bugün bu ilginç konuya değinmeyi istedim, konumuz "fotoğraf" ve "resim"'in iki ayrı şey olduğu. Çok sık şahit olduğumuz bir şey, fotoğrafa resim denmesi, buna bazen şahit olduğumuzda karşımızdaki kişiyi bozmamak adına susarız, bazen de susmayız deriz ve karşılığında tepki alırız, aynı şekilde resimlere fotoğraf diyen görmedim ben genelde fotoğraflara resim deniyor ve bu şekilde fotoğrafa hakaret ediliyor bence.
Bunu burada yazarak konuyu geniş kitlelere ulaştırmayı planlıyorum, bu sayede belki en azından az da olsa bu hatayı yapan blog beşeriyetini dürtmek benim için mutluluk verici olacaktır.
Önce basit örnekleme yapacağım ve siz okur olayı kolayca kavrayacaksınız. Şimdi siz hiç şöyle bir cümle duydunuz mu: "-Haydi geç şuraya resmini çekeyim", duydunuzsa bunu söyleyen elemana zaten fotoğraf falan çektirmeyin kesin
fotoğrafta kafanızı kesik çıkartır.
Esasında bariz fark "fotoğraf çekilir", "resim çizilir".
Dünya tarihinde resim, fotoğraftan daha eskidir. Daha ilk çağlarda insanlar taşların üzerine resimler çizerlerdi. Fotoğraf için ise bir görüntüleme aygıtının icad edilmesi gerekti ve dünyanın bilinen ilk fotoğrafları 1826 yılından sonra çekilmiştir.
Fotoğraf çeken kişi fotoğrafçıdır, bir fotoğraf makinesi kullanır ve o alet ile çektiklerine fotoğraf denir, bu fotoğraflar basılır ve dijital ortamda gösterilirse de isimleri değişmez onlar yine fotoğraftır.
Resim çizilir, bunu çizen arkadaşa genelde ressam denir ama farklı şekillerdeki çizimleri yapanlara farklı isimler de verilebilir, örneğin bir grafiker de resim çizer, bir modacının çizdikleri de resim kategorisine girer.
Şöyle de bir şey olabilir, diyelim ki bir resim sergisini geziyoruz, orada bir resmin fotoğrafını çektiniz, sonra bunu basılı veya dijital bir yayın medyası içine koydunuz bu resim midir yoksa fotoğraf mıdır, evet artık o bir resim değil fotoğraftır, çünkü siz resmin fotoğrafını çektiniz.
Fotoğraf çok farklı bir şeydir, fotoğrafçılar bilirler bir fotoğrafın ışığı, hikayesi vb. gibi bir çok özelliği vardır. Resim ise bir çizimdir onun da çizenin ona çizerken biçtiği bir hikayesi vardır.
Halkımız arasında bazı deyimler olsa da örneğin “Resimdeki gözyaşları” gibi vb. bu bir fotoğrafa resim denmesini haklı çıkarmaz, bu “resim çekilmek” gibi hatalı cümlelerin hatalı olduğu gerçeğini değiştirmez.
  • Fotoğraf çekilir resim ise yapılır.
  • Ressam resmi çizer, fotoğrafçı fotoğrafı çeker.
  • Resim içtendir, fotoğraf dıştan.
  • Fotoğraf bakmak, resim görmek içindir.
  • Resim hayal gücüne dayanır, fotoğraf ise olanla yetinir.
  • İki kelimenin de hiçbir harfi diğerinde yoktur.
  • Fotoğrafın oluşması için mekanik bir cihaz gereklidir, resmin oluşabilmesi için ise hiçbir mekanik cihaza gerek yoktur.
Bu bir resimdir;


Bu bir fotoğraftır;